Dünyanın senin sesini duymaya ihtiyacı var. Bir şey söyle! Kelimelerinle, sanatınla, müziğinle, şiirinle, cesaretinle ya da sadece varlığınla! Ve unutma, yürekten olduğu sürece söylediklerin mükemmel olmak zorunda değil! Çocukluğun Ozanı Peter H. Reynolds yine ilham veriyor, iyileştiriyor, değiştiriyor, dönüştürüyor..
Tasarımcılardan sanatçılara, bilim insanlarından yazarlara bu özel kişilerin hayat hikayelerini keşfedin. Hepsi hayalleri olan küçük çocuklardı ve büyüyüp inanılmaz işler başardılar.
Hayvanat Bahçesi'nde çalışan Amos MCGee, sevgili dostları fil, kaplumbağa, penguen, gergedan ve baykuşa daima zaman ayırırdı. Bir gün hastalanınca işe gidemedi ama evde perişan halde yataktan çıkamazken beklenmedik misafirler kapısını çaldı. Roller tersine dönmüştü, dostları onu ziyarete gelmişti.
Hayvanlara yardım ettiği bir hayatı düşleyen ve büyüdüğünde dünyayı değiştiren Jane adlı küçük bir kızın hikâyesi...
Sekiz yaşındaki Bilge hayal kurmayı çok seven, meraklı ve kendini farklı hisseden bir çocuktur. Doğum gününde bir dilek tutar ve kaybettiği dedesini yeniden görmeyi diler. Ancak dedesi ona yıllar önce bir sürpriz hazırlamıştır ve sekizinci doğum gününde babasının verdiği bu sürprizle Bilge’nin hayatı değişir. Bilge, zaman makinesinde dilediği yere ve...
Sekiz yaşındaki zaman gezgini Bilge, serinin ilk kitabı Yadigâr ’da başlayan sürükleyici macerasına, ikinci kitap Yâren ’de devam ediyor.
Bir Aşağı Bir Yukarı - Küçük Maymun kaybolmuştu. Aslında ona öyle geliyordu çünkü bugüne kadar hatırladığı tek şey, hep yalnız ve dünyadan kopuk hissettiğiydi.
Bir Dilek - Elma ağacı hafiflemişti ve o sıcak öğleden sonra yavaşça uykuya daldı. Uykuya dalarken bile “ağaçlar da uçabilseydi ne güzel olurdu” diye düşünüyordu.
"Hey bana bakmayın, ben bir şey yapmadım!":)
İnatçı bir leyleğin peşine takılın ve yıldızların izinde büyülü bir maceraya çıkın!
Bir gün ormandaki genç bir ayı yavrusu daha önce hiç görmediği bir şey buldu.Bu tuhaf şey, berbat bir ses çıkarıyordu.Ayı arkasını dönüp gitti. Ama ertesi gün geri geldi.Ve sonraki günler, haftalar, aylar, yıllar boyunca gelmeye devam etti. Ta ki ayı yavrusu büyüyene ve tuhaf şeyin çıkardığı ses ona güzel gelene dek…
“Sabah uyandım, pencereden baktım, yağmur yağıyordu!” Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, küçük çocuğun içi içine sığmıyor, hemen dışarı çıkmak istiyor. Ama büyükbabası onunla aynı fikirde değil… yine de en sonunda evden çıkıyorlar ve inanılmaz bir macera yaşıyorlar.
“Sabah uyandım, pencereden baktım, kar yağıyordu!” Bu olağanüstü karlı günde dışarı çıkan küçük çocuk ve büyükbabasını güzel sürprizler bekliyor.
“Sabah uyandım, pencereden baktım, hava güneşliydi!” Yılın en sıcak gününde dışarı çıkan çocuk ile büyükbabası için tam piknik yapılacak bir gündü. Ama en sonunda en güzel piknik alanını bulduklarında… birisi daha önce varmıştı oraya ve işte o zaman başladı macera!
Tuna büyüdüğü için artık bebek bezi kullanmak istemiyordu. Önce annesiyle alışverişe gittiler ve bebek tuvaleti aldılar.Şimdi Tuna'nın tuvalet eğitimi başlayabilir!Çocukların tuvalet eğitimi sırasında hata yapabileceklerini de anlatan bir hikâye…
“Minik fındık faresi gezintiye çıktı. Karanlık ormanın içinde. Tilki gördü fareyi Mmm, dedi, şunu indirsem mideye.” Karanlık ormanın içinde biraz daha ilerle, takıl cin gibi zeki farenin peşine, gör bak başına neler gelecek, baykuşla, yılanla ve karnı acıkmış yayazula ile nasıl baş edecek…
Yandı gülüm keten helva Geliyor Çipiti ile Fanzilla. Canı sıkılan iki yavru timsah Eğlence arıyorlar, eyvah eyvah!
Daa-dii! Daa-dii! Ali mağazada bir itfaiye arabası görünce şaşkına döndü! Sonra da harika bir gün geçirdi. Arabayı sürdü, kumla oynadı, ta ki çamura batana kadar. Ufff! Sonra da itfaiye arabası kayboldu - ne şans ama! Hadi sen de Ali’nin ve en sevdiği oyuncağının macerasına katıl.
Volga, İstanbul’da, sokağında oyuncak müzesi olan güzel bir apartmanda oturuyordu. Günlerini birlikte geçirdiği arkadaşları vardı. Silgi tozlarından heykel yaptıkları, çizgilere basmadan yemekhaneye kadar yarıştıkları meydan okumalar, tadı tuzuydu okul günlerinin. Ama günün birinde adına verilmiş̧ bir karara uymak zorunda kaldı: Bodrum’a taşınmak.
Jim Kay’in Harry Potter dünyasına getirdiği yorumu görmekten çok memnunum ve yeteneğini ödünç vermeye devam ettiği için onur ve minnet duyuyorum.” - J.K. ROWLING Okul yılı boyunca üç görev yerine getirilecek ve bunlar şampiyonların farklı farklı niteliklerini sınayacak... sihirli güçlerini – cesaretlerini – sonuca varma yetilerini – ve, elbette,...
“Jim Kay’in resimleri beni derinden etkiledi. Harry Potter’ın dünyasını yorumlama tarzını çok beğendim, yeteneğini paylaştığı için onur ve minnet duyuyorum.” - J. K. Rowling
Sen, var olmuş ve olabilecek tek sensin. Benzersizsin. Sadece burada ve bu zamanda var olmanın oranı son derece büyük ve bir daha asla yaşanamayacak kadar nadir.
Bir fikirle ne yaparsın? Özelliklede bu biraz farklı, cesur ya da çılgınca bir fikirse? Fikrini saklar mısın? Ondan kaçar mısın? Yoksa senin fikrin değilmiş gibi mi yaparsın? Bu hikaye harika bir fikrin ve onun ortaya çıkmasına yardım eden bir çocuğun hikayesi.